27 Temmuz 2016 Çarşamba

Şamil Tayyar'ın darbe öncesi ve sonrası anlattıkları



ŞEYTAN, İNSAN VE MÜSLÜMAN KILIĞINA GİREBİLİR
Darbeyi yapan,yaptıran,yapılan da şeytanın avaneleridir
Dikkat.!

videoları iyi seyredin ve kuran ışığında değerlendirmenizi yapın.
https://vimeo.com/153695185
https://vimeo.com/175813284

Hilafet Devleti geliyor mu? Nureddin Yıldız



RAŞİDİ HİLAFET DEVLETİNİ İKAME ÇALIŞMASINA...Hizb Ut Tahrir´den ümmete cagri!!
https://www.youtube.com/watch?v=2ehCceyP_38&list=PLr342JFErS76u5CDh7Yq5gADyDiArjk1M&feature=share&index=63
İslam Devleti Takiyyuddin en Nebhani 050 islam devleti nasil kurulur
https://www.youtube.com/watch?v=kKGIGMtgKkM&feature=share&list=PLr342JFErS76u5CDh7Yq5gADyDiArjk1M&index=51
İslam Devleti Takiyyuddin en Nebhani 048 islam devletinin yeniden kurulmasi farzdir
https://www.youtube.com/watch?v=0h8Sy3DzJuk&list=PLr342JFErS76u5CDh7Yq5gADyDiArjk1M&feature=share&index=49
CİHADIN İSLAMDAKİ YERİ,KONUMU
https://www.youtube.com/watch?v=AkRAmUun9A0&list=PLr342JFErS76u5CDh7Yq5gADyDiArjk1M&feature=share&index=61
https://www.youtube.com/watch?v=lRGAxG5nkU0

Kavganın ASIL NEDENİ



Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, ancak onların kalpleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar düşünmez bir topluluktur.
Hicr.14

ŞEYTAN, İNSAN VE MÜSLÜMAN KILIĞINA GİREBİLİR
Darbeyi yapan,yaptıran,yapılan da şeytanın avaneleridir
Dikkat.!
videoları iyi seyredin ve kuran ışığında değerlendirmenizi yapın.
https://vimeo.com/153695185
https://vimeo.com/175813284

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Cennete gireceğini inaniyor musun? Nureddin Yıldız



Kişi bu istikameti takip ederse Cennete girememe gibi bir lüxü yok.(Eşyadaki özelliği inkar etmesi lazım ki cehennemlik olsun.)
http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/06/cennetini-garanti-altina-al-kardesim.html

23 Temmuz 2016 Cumartesi

9) Hâin Darbe Kalkışması (9/10) - Nureddin YILDIZ - Sosyal Doku Vakfı



Takiyye, küfür kelimesini söylemek değildir.
Takiyye; küfür diyarında kâfirlerin galip gelip otorite sahibi olmaları ve orada yaşayan müslümanların kâfirlere karşı düşmanlık göstermeyip ve yumuşaklık göstermeleridir. Fakat İslâm’a bağlı kalmaları gerekir. Eğer öyle yapamazlarsa, onlara hicret etmeleri farz olur. İkrahı mülci dışında, kim küfür kelimesini söylerse veya kâfirleri dost edinirse mürted olur. Takiyye ile ilgili ayet (Ali İmran: 28), İslâm Devleti kurulduktan sonra hicret etmeyip de Mekke’de ikâmet etmeye devam edenler hakkında nazil olmuştur. Eğer hicret etmeyeceklerse İslâm’a bağlı kalacaklar. Fakat kâfirlere karşı düşmanlıklarını göstermeyip onlara karşı yumuşaklık gösterebilirler. Çünkü kâfirlerin egemenliği ve emniyeti altında yaşadıkları için onlarla savaşamazlar. Bu durumda cihad onlara farz değildir. Fakat İslâm’a bağlılıklarını gösteremezlerse ve dinlerini yaşayamazlarsa ve hicret etmeye kudreti olduğu halde hicret etmezlerse cehennemlik olurlar. (Bununla ilgili olarak Nisa: 97 ayetine bakm.) Misal olarak; Avrupada yaşayan müslümanlar, Mekke’de yaşayan müslümanların durumuna benzer. Böylelikle müslümanlıklarını yaşamalılar, fakat kâfirlere karşı düşmanlıklarını göstermeyebilirler ve yumuşaklık da gösterebilirler. Fakat küfür kelimesini söyleyemezler, yoksa kâfir olurlar. Eğer İslâm ahkâmını terk etmeye zorlanacak olurlarsa, oradan bir başka yere hicret etmelidirler. İslâm memleketlerinde yaşayan müslümanların durumu ise farklıdır. O diyarlar, dârül küfre çevrildi,
onların üzerlerine küfür uygulanıyor ve yöneticileri de kendilerinin müslüman olduklarını iddia ediyorlar. O zaman bu yöneticileri düşürüp İslâm rejimini tesis etmek, İslâm’ı uygulayacak kişileri yönetici olarak tayin etmelidirler. Böylelikle onlara marufu emretmek ve münkeri nehyetmek farzdır. Bundan dolayı bu zalim ve küfür rejimlerine karşı çıkmak farzdır.

http://namenstr8.blogspot.nl/2015/04/asil-olansadece-niyet-degilamelin-seri.html

7) Hâin Darbe Kalkışması (7/10) - Nureddin YILDIZ - Sosyal Doku Vakfı



RAŞİDİ HİLAFET VE CİHAD ***DEVLET (OTARİTE) OLMADAN CİHAD OLMAZ.
https://www.youtube.com/watch?v=lRGAxG5nkU0

22 Temmuz 2016 Cuma

516. Nağme: Hak Yolun Sabırlı Yolcuları Olun!..



Bu vaaz cemaatin dağılmaması için doping mahiyetindedir.
Halbuki bu ve karşısındakiler şeytanın avaneleridirler.
https://www.dailymotion.com/video/x3ag17g_islam-dusmani-oryantalistlerden-mustesriklerden_videogames
https://vimeo.com/153695185

21 Temmuz 2016 Perşembe

Oy Vermek - Nureddin Yıldız



ŞİRK'İN DEVLET ELİYLE RESMİLEŞTİRİLMESİ.!
https://www.dailymotion.com/video/x3qegyd_sirk-in-devlet-eliyle-resmilestirilmesi_lifestyle

6. Bölüm - Darbe Girişimi - Nureddin Yıldız



DİKKAT..!

Biraz bekleyiniz demokrasi formatlanıyor.

http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/05/demokrasi-seytann-diniislam-allahn-dini.html

Aslında İslamın formatlanması lazım.

Yeni format formulü aşağıdaki linkte.

http://namenstraat8bredahollanda.blogspot.nl/2016/01/asl-nedir1-kok-esas-temel-kaide-asl.html?spref=fb

3. Bölüm - Darbe Girişimi - Nureddin Yıldız



DİKKAT..!
Biraz bekleyiniz demokrasi formatlanıyor.
http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/05/demokrasi-seytann-diniislam-allahn-dini.html
Aslında İslamın formatlanması lazım.
Yeni format formulü aşağıdaki linkte.
http://namenstraat8bredahollanda.blogspot.nl/2016/01/asl-nedir1-kok-esas-temel-kaide-asl.html?spref=fb

2. Bölüm - Darbe Girişimi - Nureddin Yıldız

10 Temmuz 2016 Pazar

Arapça öğrendi diye, tarikata girdi diye, alim oldu diye imanını garanti...



BAKIŞ AÇISINI AŞAĞIDAKİ LİNKTE YAZILAN GİBİ ALGILADIĞIMIZ ZAMAN BÜTÜN MESELELER HAL OLUR.

Asıl olan. vakanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.

Her var olanın bir ustası vardır.Kaidesinden yola çıkarsak.



Bu kainatta kendi kendine oluşmuş bir şey olmadığına göre o zaman bu



kainatıda bir yaratıcı yaratmış dolayısı ile benide.(insanlığı)



O zaman bu yaratıcının  beni yönlendirmesi ,Kullanma klavuzu vermesi lazım

Normal hayatın akışında yaratıcı ile insanlar arasında ki aracıya peygamber denmiş.

o zaman en son peygamberlik iddiasında bulunan kişinin getirmiş olduğu kontrata anlaşma şartlarına bakacağız.

(Sonuncusu geçerlidir kaidesinden) (Kader)

Sonuncusu Muhammed olduğuna göre onun getirdiği kontratda insanlığa bir rest  çekiş meydan okuma  var.

 Yoksa, 'Onu Muhammed uydurdu' mu diyorlar? Onlara de ki; 'Eğer doğru söylüyorsanız, Kur'an'a benzer bir sure ortaya getiriniz, bu konuda Allah dışında kimleri yardıma çağırabilecekseniz, çağırınız. Yunus*38

Aradan bin dört yüz yıl geçmiş hala bir ses yok .

Peki şimdi yapsınlar şimdi teknik bir çağdayız her şey eloktronik çoğu şeyi harflerin ve rakamların karışımından yapıyor proğram yapıcıları.

o zaman kuran ayetlerinide getirsinler.?

Allah kainatı elementlerden yarattığı gibi kuranıda harflerin karışımından yaratmıştır.

Diyebilir birileri evet bizimde demokrasimiz var.

o zaman demokrasiye ve Muhammedin getirdiği şartlara bakılır.Bu insan fıtratına uygunmu diye.

örneğin; Mal can ve namuz konusunda kim ne diyor diye.

(Şartlar. Eşyadaki özelliklere uygun düşmesi lazım)

Dolayısı ile..

Muhammedin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun.(ölüm cezası veriyor)

Demokrasinin getirdiği şartlar insan fıtratına uygun değil.(Taraf.Aklın üstününden.Hevadan,zenginden)

(Halbuki insandaki fıtrat kendisinin olanı kendi isteği dışında bir başkasıyla paylaşmak istemez)

olduğu anlaşıldığından fıtrata uygun olan alınır.

Dolayısı ile Muhammedin getirmiş olduğu şartlar Yaratıcının gönderdiği şartlar olarak kabül görür.

Yaratıcıya ve son peygamberine inanmak vakaya mutabık olur ve Muhammedin getirmiş olduğu şartların bir tanesinin gereği kişi Müslüman olur ve yaratıcının vaadi gereği cenneti kazanmış olur.

Kişi bu vaadi elinde tutabilmek için  Muhammedin getirmiş olduğu  yaratıcının tarifini onaylaması lazım.

Yaratıcının kırmızı çizgisi şirktir.(Allah'ın tarifi)

(Göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın da Rabbi olan Allah onların uydurdukları noksan sıfatlardan yücedir, münezzehtir.zuhruf*82

O tarifde budur.)

Bu olayı bilen şeytan Medya veya diğer yollarla kafir kişinin Allah tarifini onaylattırarak kişiyi Müslümanım diye diye cehennemin bir başka kapısından içeri atıyor.

*****************************************************************

"Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım."

"Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."

(Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." (A'RAF/16-18)

Şeytan Müslüman kılıfına bürünüp prof etiketiyle Atv ve flastv gibi kanallarda Nihat hatipoğlu,Cübbeli Ahmet gibi kişiler vasıtasıyla şu Allah tarifini sunuyor eğer sen onların söylemiş olduğu Akideyi benimser ve onaylarsan Kafir oluyor ve ebedi cehenneme gidiyorsun.Her ne kadarda diğer islamın şartlarını yerine getirsende.

Ey insanlar, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın şeytan, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartmasın.Fatır.5



MÜSLÜMANLARIN VE KAFİRLERİN ALLAH TARİFİ,TANIMI..SEN BU TARİFİN NERESİNDESİN?

http://namenstraat8bredahollanda.blogspot.nl/2016/01/asl-nedir1-kok-esas-temel-kaide-asl.html?spref=fb

Etrafı şüphe bombardımanına tutan şeytanların bazı icraatları

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Psikolojik sorunlara çözüm - Nureddin Yıldız



Duanın şartlarını yerine getirmek gerekir.Duanın kabul olmasını istiyorsak.
Sen namazı kılma sonrada kabul edilmesi için dua edersen, kabul olmayacağını bildiğin gibi..
Allah kendi isteğini bile şartlara bağlamış.Rad.11 deki gibi.
"Herhangi bir toplum tutumunu değiştirmedikçe, Allah onun konumunu değiştirmez."

Yüce Allah'ın onları kendi emrine göre hareket eden korucularla izletmesi, onların hem şahısları hem de durumları açısından meydana getirdikleri değişiklikleri gözetlemek ve bu değişikliklere uygun olarak onlar hakkındaki hükmünü yürürlüğe koymaktır. Çünkü yüce Allah insanlara verdiği nimeti ya da azabı, üstünlüğü ya da alçaklığı, onurluluğu ya da ezilmişliği, onlar, düşüncelerini davranışlarını ve pratik hayatlarını değiştirmedikçe değiştirmez. Yüce Allah onların şahısları ve davranışları açısından meydana getirdikleri değişiklikler doğrultusunda onların durumlarını değiştirir. Gerçi, yüce Allah daha olmadan ne olacağını bilir. Ne var ki, onlara ilişkin hüküm, onların davranışlarına göre olacaktır ve bu hüküm yaşanan değişiklikle aynı zamanda gerçekleşecektir.

Kuşkusuz bu, insana ağır bir sorumluluk yükleyen bir gerçektir. Yüce Allah'ın iradesi ve buna ilişkin yasası, insanlar hakkındaki iradesinin yine bu insanların davranışları yönünde gerçekleşmesi şeklindedir. Bu konudaki yasasını, onların bu yasaya karşı takındıkları tavır uyarınca yürürlüğe koyması yönündedir iradesi... Bu konuya değinen ayet gayet açıktır ve yoruma ihtiyaç bırakmamaktadır. Bu ayet yüklediği sorumluluğun yanında, bu insana verilen değeri de göstermektedir. Yüce Allah iradesini yürürlüğe koymayı insanın davranışlarına bağlamakla ona büyük bir değer vermiştir.

İlke belirlendikten sonra ayetlerin akışı, yüce Allah'ın bir toplumun durumunu kötülüğe doğru değiştirmesini gözler önüne sermektedir. Çünkü onlar ayetten anlaşıldığına göre, durumlarını kötülüğe doğru değiştirmiş, Allah da onlara kötülüğü dilemiştir.

http://www.enfal.de/Kuran-Tevsiri/Kuran_Tefsiri.htm

Yaşlanmadan harekete geç artık

Sen sıradan birimisin? Nureddin Yıldız



BU DURUMDA İSLÂM BİZDEN NE YAPMAMIZI İSTİYOR
a-) İslâm'ı Tekrar Hayata Hakim Kılmak İçin Çalışmanın Farziyeti
Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet, heveslerine (akıllarına) uyma. Allah'ın sana indirdiği şeylerin bazısından seni saptırmalarından sakın." (Maide 49)
Allah (cc), insanları hidayete ulaştırmak ve dünyadaki bütün beşeri toplumların tarz ve şekillerinden farklı, apayrı ve hiç benzeri bulunmayan bir tarzda, evrensel bir toplumu meydana getirmek için Muhammed (sav)'i İslâm risaletiyle bütün dünyaya bir Rasul olarak göndermiştir. Yine bu toplumun akidesi olarak, siyasî ruhî bir akide olan İslâm akidesini kabul etmiştir ki, bu akideden fışkıran ve onun esası üzerine tesis edilen bütün fikirler, dünya ve ahiret işlerinin güdülmesi ile ilgili hükümleri ele alır. Hayata bakışı, ister toplumun üzerine kurulduğu esas olsun, ister kendisini teşrî eden (meydana çıkartan) kaynakta olsun, isterse küllî ve cüzî hükümlerde olsun yine onu dünyada varolan bütün fikir ve hükümlerden değişik, onlardan farklı fikir ve hükümler olarak kabul etmiştir.
İslâmiyet'in bu siyasi akidesi; hayatın bütün işleri ve insanlar arasındaki bütün ilişkiler hakkında fikir ve hükümler gösterdiği gibi, bu işleri ve ilişkileri gütmekle ilgili fikir ve hükümler de göstermiştir. Bu işler ve ilişkiler, ister hükmetmekle veya iktisatla ve sosyal hayatla, eğitim veyahut iç ve dış siyasetli ilgili olsun; ister İslâm devletinin diğer devletler, ümmetler ve halklarla olan alakalarıyla ilgili olsun; ister idare edenle idare edilen insanlar arasındaki alakalarla ilgili olsun; isterse fertler arasında cereyan eden muameleler hakkında veya akideye, canlara, mallara, ırzlara, haysiyetlere yapılan tecavüzlerle ilgili cinayetlere ilişkin bütün hususlarda olsun hepsi de bu siyasî akideye bağlıdır.
Bunun için, İslâmiyet'in getirdiği bu siyasî akide, şümûllü (kapsamlı) ve kâmil (olgun) bir akidedir. O hayatın bütün tezahürlerini ve şekillerini ele aldığı gibi, hayatın bütün vakıalarını da en ince şekilde ele alıp, tedavi eder tanzim eder. Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Sana bu kitabı (Kur-an'ı) her şeyi belirtmek için indirdik." (Nahl 89)
"Bugün size dininizi tamamladım, sizin için nimetimi tamamladım ve sizin için bir din olarak İslâm'ı kabul ettim." (Maide 3)
BU DURUMDA İSLÂM BİZDEN NE YAPMAMIZI İSTİYOR
a-) İslâm'ı Tekrar Hayata Hakim Kılmak İçin Çalışmanın Farziyeti
Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet, heveslerine (akıllarına) uyma. Allah'ın sana indirdiği şeylerin bazısından seni saptırmalarından sakın." (Maide 49)
Allah (cc), insanları hidayete ulaştırmak ve dünyadaki bütün beşeri toplumların tarz ve şekillerinden farklı, apayrı ve hiç benzeri bulunmayan bir tarzda, evrensel bir toplumu meydana getirmek için Muhammed (sav)'i İslâm risaletiyle bütün dünyaya bir Rasul olarak göndermiştir. Yine bu toplumun akidesi olarak, siyasî ruhî bir akide olan İslâm akidesini kabul etmiştir ki, bu akideden fışkıran ve onun esası üzerine tesis edilen bütün fikirler, dünya ve ahiret işlerinin güdülmesi ile ilgili hükümleri ele alır. Hayata bakışı, ister toplumun üzerine kurulduğu esas olsun, ister kendisini teşrî eden (meydana çıkartan) kaynakta olsun, isterse küllî ve cüzî hükümlerde olsun yine onu dünyada varolan bütün fikir ve hükümlerden değişik, onlardan farklı fikir ve hükümler olarak kabul etmiştir.
İslâmiyet'in bu siyasi akidesi; hayatın bütün işleri ve insanlar arasındaki bütün ilişkiler hakkında fikir ve hükümler gösterdiği gibi, bu işleri ve ilişkileri gütmekle ilgili fikir ve hükümler de göstermiştir. Bu işler ve ilişkiler, ister hükmetmekle veya iktisatla ve sosyal hayatla, eğitim veyahut iç ve dış siyasetli ilgili olsun; ister İslâm devletinin diğer devletler, ümmetler ve halklarla olan alakalarıyla ilgili olsun; ister idare edenle idare edilen insanlar arasındaki alakalarla ilgili olsun; isterse fertler arasında cereyan eden muameleler hakkında veya akideye, canlara, mallara, ırzlara, haysiyetlere yapılan tecavüzlerle ilgili cinayetlere ilişkin bütün hususlarda olsun hepsi de bu siyasî akideye bağlıdır.
Bunun için, İslâmiyet'in getirdiği bu siyasî akide, şümûllü (kapsamlı) ve kâmil (olgun) bir akidedir. O hayatın bütün tezahürlerini ve şekillerini ele aldığı gibi, hayatın bütün vakıalarını da en ince şekilde ele alıp, tedavi eder tanzim eder. Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Sana bu kitabı (Kur-an'ı) her şeyi belirtmek için indirdik." (Nahl 89)
"Bugün size dininizi tamamladım, sizin için nimetimi tamamladım ve sizin için bir din olarak İslâm'ı kabul ettim." (Maide 3)

https://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.566/posts/151549395253204
http://www.hilafet.com/inceleme/sohbet/11.htm
https://www.facebook.com/HTMMBTR/photos/a.658710927568437.1073741828.657865830986280/864012523704942/?type=3&pnref=story