6 Temmuz 2016 Çarşamba

Sen sıradan birimisin? Nureddin Yıldız



BU DURUMDA İSLÂM BİZDEN NE YAPMAMIZI İSTİYOR
a-) İslâm'ı Tekrar Hayata Hakim Kılmak İçin Çalışmanın Farziyeti
Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet, heveslerine (akıllarına) uyma. Allah'ın sana indirdiği şeylerin bazısından seni saptırmalarından sakın." (Maide 49)
Allah (cc), insanları hidayete ulaştırmak ve dünyadaki bütün beşeri toplumların tarz ve şekillerinden farklı, apayrı ve hiç benzeri bulunmayan bir tarzda, evrensel bir toplumu meydana getirmek için Muhammed (sav)'i İslâm risaletiyle bütün dünyaya bir Rasul olarak göndermiştir. Yine bu toplumun akidesi olarak, siyasî ruhî bir akide olan İslâm akidesini kabul etmiştir ki, bu akideden fışkıran ve onun esası üzerine tesis edilen bütün fikirler, dünya ve ahiret işlerinin güdülmesi ile ilgili hükümleri ele alır. Hayata bakışı, ister toplumun üzerine kurulduğu esas olsun, ister kendisini teşrî eden (meydana çıkartan) kaynakta olsun, isterse küllî ve cüzî hükümlerde olsun yine onu dünyada varolan bütün fikir ve hükümlerden değişik, onlardan farklı fikir ve hükümler olarak kabul etmiştir.
İslâmiyet'in bu siyasi akidesi; hayatın bütün işleri ve insanlar arasındaki bütün ilişkiler hakkında fikir ve hükümler gösterdiği gibi, bu işleri ve ilişkileri gütmekle ilgili fikir ve hükümler de göstermiştir. Bu işler ve ilişkiler, ister hükmetmekle veya iktisatla ve sosyal hayatla, eğitim veyahut iç ve dış siyasetli ilgili olsun; ister İslâm devletinin diğer devletler, ümmetler ve halklarla olan alakalarıyla ilgili olsun; ister idare edenle idare edilen insanlar arasındaki alakalarla ilgili olsun; isterse fertler arasında cereyan eden muameleler hakkında veya akideye, canlara, mallara, ırzlara, haysiyetlere yapılan tecavüzlerle ilgili cinayetlere ilişkin bütün hususlarda olsun hepsi de bu siyasî akideye bağlıdır.
Bunun için, İslâmiyet'in getirdiği bu siyasî akide, şümûllü (kapsamlı) ve kâmil (olgun) bir akidedir. O hayatın bütün tezahürlerini ve şekillerini ele aldığı gibi, hayatın bütün vakıalarını da en ince şekilde ele alıp, tedavi eder tanzim eder. Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Sana bu kitabı (Kur-an'ı) her şeyi belirtmek için indirdik." (Nahl 89)
"Bugün size dininizi tamamladım, sizin için nimetimi tamamladım ve sizin için bir din olarak İslâm'ı kabul ettim." (Maide 3)
BU DURUMDA İSLÂM BİZDEN NE YAPMAMIZI İSTİYOR
a-) İslâm'ı Tekrar Hayata Hakim Kılmak İçin Çalışmanın Farziyeti
Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet, heveslerine (akıllarına) uyma. Allah'ın sana indirdiği şeylerin bazısından seni saptırmalarından sakın." (Maide 49)
Allah (cc), insanları hidayete ulaştırmak ve dünyadaki bütün beşeri toplumların tarz ve şekillerinden farklı, apayrı ve hiç benzeri bulunmayan bir tarzda, evrensel bir toplumu meydana getirmek için Muhammed (sav)'i İslâm risaletiyle bütün dünyaya bir Rasul olarak göndermiştir. Yine bu toplumun akidesi olarak, siyasî ruhî bir akide olan İslâm akidesini kabul etmiştir ki, bu akideden fışkıran ve onun esası üzerine tesis edilen bütün fikirler, dünya ve ahiret işlerinin güdülmesi ile ilgili hükümleri ele alır. Hayata bakışı, ister toplumun üzerine kurulduğu esas olsun, ister kendisini teşrî eden (meydana çıkartan) kaynakta olsun, isterse küllî ve cüzî hükümlerde olsun yine onu dünyada varolan bütün fikir ve hükümlerden değişik, onlardan farklı fikir ve hükümler olarak kabul etmiştir.
İslâmiyet'in bu siyasi akidesi; hayatın bütün işleri ve insanlar arasındaki bütün ilişkiler hakkında fikir ve hükümler gösterdiği gibi, bu işleri ve ilişkileri gütmekle ilgili fikir ve hükümler de göstermiştir. Bu işler ve ilişkiler, ister hükmetmekle veya iktisatla ve sosyal hayatla, eğitim veyahut iç ve dış siyasetli ilgili olsun; ister İslâm devletinin diğer devletler, ümmetler ve halklarla olan alakalarıyla ilgili olsun; ister idare edenle idare edilen insanlar arasındaki alakalarla ilgili olsun; isterse fertler arasında cereyan eden muameleler hakkında veya akideye, canlara, mallara, ırzlara, haysiyetlere yapılan tecavüzlerle ilgili cinayetlere ilişkin bütün hususlarda olsun hepsi de bu siyasî akideye bağlıdır.
Bunun için, İslâmiyet'in getirdiği bu siyasî akide, şümûllü (kapsamlı) ve kâmil (olgun) bir akidedir. O hayatın bütün tezahürlerini ve şekillerini ele aldığı gibi, hayatın bütün vakıalarını da en ince şekilde ele alıp, tedavi eder tanzim eder. Allahu Teala şöyle buyurdu:
"Sana bu kitabı (Kur-an'ı) her şeyi belirtmek için indirdik." (Nahl 89)
"Bugün size dininizi tamamladım, sizin için nimetimi tamamladım ve sizin için bir din olarak İslâm'ı kabul ettim." (Maide 3)

https://www.facebook.com/huseyin.sasmaz.566/posts/151549395253204
http://www.hilafet.com/inceleme/sohbet/11.htm
https://www.facebook.com/HTMMBTR/photos/a.658710927568437.1073741828.657865830986280/864012523704942/?type=3&pnref=story

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder